Dört yıldır bitmek bilmeyen Suriye , iç savaşından güvenli bölgelere yerleşen Suriye’li , sığınmacıların çoğunluğu çocuklardan ve kadınlardan oluşmaktadır.Geçici barınma merkezlerinde bulunan çocuklarımız ülkelerinde yaşadıkları acının,tarifi mümkün değildir yaşadıkları acılar halen devam etmektedir.Yaşamış oldukları travma çocuklarımızın hayatında derin yaralar açmıştır ve bu travmadan dolayı depresyon oranı çok yüksektir. Suriye’de, devam eden çatışmalar sonucu Suriye’li ,sığınmacılar sınırlardan girerek geçiş yaptılar.Gün geçtikçe sayılarında artış görüldü.Çatışmanın gün geçtikçe yayılmasında dolayı geçiş devam etmektedir .Bazı ülkeler bu geçişe sınır getirdiler.Türkiye’ye, geçiş yapan sığınmacılara kalmaları için sınırlama yapılmadı ve onların güvenlikli yaşamları için yardım gerektiren koruma altına alındılar. Türkiye’de, kurulan barınma merkezlerinde en iyi şartlarda , eğitim, sağlık,yiyecek, iletişim gibi ihtiyaçları karşılanmaktadır.Ancak dışarıda olan sığınmacı mülteci kardeşlerimizin ve çocuklarının durumları çok kötü.Kamp dışında yaşayan çocukların eğitim verilmediği için çalıştırılmaya ve dilenmeye mahkum oluyorlar.Ekonomik nedenlerden dolayı da kızlar küçük yaşta evlendiriliyorlar. Şunu asla unutmamalıyız her çocuğun eğitim alma hakları vardır.Duygusal ve sosyal gelişimleri için önem taşımaktadır.Eğitim almış bir çocuk kendine olan güveni artar,haklarını savunabilir bu nedenle çocuklara eğitim haklarını sağlamalıyız. Mülteci çocuklarımıza dil kursları vererek onlara yaşayacak olduğu sıkıntılarını dile getirebilir kolay iletişim kurabilir.Ancak dışarıda yaşayan kardeşlerimiz bu haklardan faydalanamıyor ve sıkıntılarını, sorunlarını çözemiyorlar çevreye adapte olmaları zorlaşacaktır.Savaştan dolayı çocukların çalınan yıllarının telafisi yoktur ve bu düşünülmesi gereken en önemli konudur. Kamp dışında yaşayan Suriye’li mülteci kardeşlerimizi yok sayamayız. Savaşın ortaya çıkardığı en acı tablo kadınlar ve çocuklar en mağdur bireylerdir.Ülkelerinde yaşadıkları sıkıntı yetmiyormuş gibi hiç tanımadığı yerlerde,insanların garip bakışlarıyla karşısında eziklik hisseden ve yaşam savaşı vermeye çalışan kadın ve çocuklar açlık, sefaletlik içinde var olmaya çalışıyorlar.Suriyeli çocuklarımızın gelişimini destekleyecek sağlıklı ortam bir yana yaşamış oldukları travmayı destek almadan hayatlarını sürdürüyorlar.Bu kardeşlerimizi her yerde görebiliyoruz.Suriye’deki savaştansa burada yaşamayı göze aldılar ve her zorluğa rağmen yaşam mücadelesi veriyorlar. Evet Türkiye’ye gelen savaşın üzerlerinde taşıdığı travma ile yaşamlarını sürdürmeye çalışan kardeşlerimiz .Savaşın hala devam ettiği ve güvenli ortam olarak sığınan kardeşlerimizin çilesi bitmiyor kadınlar ve çocuklar bedelini en ağır şekilde ödüyor.Suriyeli mültecilerimizin sıkıntıları sorunları bitecek gibi değil.Yaşamın her alanında eşit sosyal ve siyasal haklarını savunmalı ve güçlenmelerini sağlamalıyız. FERAH USLU