MÜSLÜMANLIKTA YARDIMLAŞMA

Dünya üzerinde yaşayan insanlar şekil,yapı,kuvvet ve zeka yönünden faklılık gösterir.Bu nedenle insanlar zenginlik, makam ve çalışma hayatlarında da farklıdır.Eğer herkes eşit olsaydı birbiriyle yardımlaşma olayı olmazdı.

Dünya üzerinde yaşayan insanlar, hep aynı çizgi üzerinde yürümezler .Mal varlığının hesabını bilmeyen yanında, fakirlik ve sıkıntılarının ne zaman , nasıl biteceğini bilmeyen insan sayısı bir hayli fazla.Tek bir insanın bile aynı çizgide zengin iken fakir düştüğü, fakirken zengin olduğu nice insanlar var.

İnsanlar içinde yaşlılık nedeni ile çalışamayan sıkıntı, keder içine düşmüş, her türlü sıkıntıya rağmen fakirlikten kurtulamamış insanların var olduğu bir gerçektir.İmtihanlar içinde geçen yaşamda ‘’Yüce Allah, birine servet vermişse ve bu servetini başkası ile paylaşmasını buyurmuştur ve emretmiştir.’’Her şey tüm servet Yüce Allah’ındır. Geçici olarak yaşadığımız bu fani dünyada , cimrilik edip sadece kendimiz faydalanırsak bu bizim için iyi değil,hem bu dünyada hem de öteki dünyada felaketimizi hazırlamış oluruz.

Yüce Allah, şöyle buyurmuştur.’’ Allah’ın , verdiği serveti fakir insanlarla paylaşmaz , cimrilik edersek bu bizim için hayırlı olacağını düşünmeyelim.Bilakis cimrilik yapan bizler için kötü olacağı, kıyamet günü yaptığımız cimrilik boynumuza dolanacağını bilmeliyiz.

Ellerinde bulunan serveti başkalarının faydalanmasına engel olanlar bu davranışıyla topluma büyük felaket getireceğini düşünmelidirler içinde yaşadıkları topluma, Yüce dinimiz, insanlar arasında sosyal adalet ve dayanışmayı sağlamak servetini zenginler arasında dolaşmasına engel olmak, çelik kasalarda tutmak, huzur ve sükunetin sağlanması için paylaşmayı emretmiştir.

Yaşadığımız toplumda birlik ve beraberlik olabilmesi için zenginler , yoksullara zekat, sadaka ve diğer yardımlarla insanlar arasındaki sevgi bağların güçlenmesini sağlarız.Zekat ve sadaka vermek, insanı yüceltir ve şerefini artırır ve ne diliyorsa yerine gelir.Bu yemek yedirmekle değil,Peygamber Efendimiz(s.a.s.),’’ veren el, alan elden üstündür’’ hadisi en güzel şekilde ifade etmektedir.

Vücudumuz sıhatli iken mal canlısı olup, fakirlikten korktuğumuz için verdiğimiz sadakadır.İhtiyacın fazlasını harcamak bizler için hayırdır.Eğer hayra harcamasak bizin için kötüdür.’’ Allah’ın rızasını kazanmak , cömertliğimizi kuvvetlendirmek için mallarımızın bir kısmını hayr işlerinde kullandığımızda ahrette yardımını göreceğiz. Hayr yapmayan ,yaptığında da başa kakmak bize hiç bişey kazandırmaz.Yaptığımız hayırlar helalinden olmalı.Mal ve servetimizi helal olan şeylerden kazanmalı, meşru yolladan elde etmemeliyiz.Kazanılan bu mallarızı yine helal olan yerlede harcamalıyız.

Zenginlik bir gaye değil asıl olan gerçekse Yüce Rabb’imize , iyi kulluk etmektir ve asla unutmamalıyız, ve buradaki kazancımızı iyi yerlerde sarf etmeliyiz.

Peygamber Efendimiz:’’ İnsanlara teşekkür etmesini bilmeyen Allah’a, şükretmesini bilmez ve nimetin kesilmesi neden olur .’’Nankör olmamak , teşekkürle karşılanmalı bu bizim ahlaki görevimizdir.


YORUM EKLE