ANNELER GÜNÜ İÇİN . . .

ANNELER GÜNÜ ICIN
ANNE dendiğinde Benim aklima ; öğrenme gelir… Hayatı onlardan öğreniriz… Emeklemeyi, yürümeyi, yemeyi, içmeyi , Ses vermeyi, sese kulak vermeyi… Koşmayı… Düşünce kalkmayı… Düşeni kaldırmayı… Kucak açmayı, üşüyeni sarmayı… Dertliyi dinlemeyi… Lezzeti öğreniriz kadınlardan… Hayata nasıl tat katacağımızı belleriz kendilerinden… Baska Ne gelir aklınıza ANNE dendiğinde? Şefkat gelir… İç çekmek gelir… Sızıyı duymak gelir… Hayatı duyumsamak gelir… Yarayı sarmak gelir… Aklınıza ne gelir ANNE dendiğinde? Mesela ; Benim aklıma karşılık beklemeden vermek gelir… Gereken yerde gerektiği kadar kalmak gelir… Fedakârlık gelir. Uykusuz geceler gelir… Üst örtmek gelir soğuk gecelerde… Benim aklıma gece gelir… Gece gibi kusurları örtmek gelir… Güneş gelir aklıma… Yakmadan ısıtmak gelir... Aşk gelir aklıma… Aşık gelir… Maşuk gelir… Şiir gelir aklıma… Rüzgar gelir, yüze dökülmüş zülüf gelir… Yaşamak gelir… Zerafet gelir aklıma... İncelik gelir… Titrek bir yürek gelir… ANNE dendiğinden ne gelir aklınıza? Yâr gelir. Yâran gelir. Dost bakışı gelir. Gönüle merhem sözleri gelir. Dirilten bakışları gelir. Yâraları sağıltan dokunuşları gelir. Ne gelir hatırınıza ANNE dendiğinde? Benim aklıma Annem gelir… Anne… Annelerimiz… Kendilerinden dünyaya doğduğumuz mukaddes varlıklarımız… Varlıkları en büyük “varlığımız” olan zenginliğimiz olan annelerimiz… Yoklukları ise dinmeyen bir hicran, sönmeyen bir yangın… Hangi ilaç dindirebilir, anne sıcaklığının boş bıraktığı zemheriye dönen kalbin ızdırabını… Sarılması en zor yaralardan birisidir Annesizlik… Anne şefkatinden yoksun kalmış bir yüreği güneşler ısıtmaya yeter mi dersiniz? Benim cevabım net! Asla!.. Anneler Gününde annelerimizi analım. Arayalım. Hatır soralım. Dua alalım. Evet bunların tümünü yapalım… Ama bunları yaparken bize anneliği öğreten Efendimize pervane olan o annelerimizi yüreğimizde misafir edemezsek eğer bir yanımız yıkık kalmaz mı sizce? Onlara en sıcak duaları göndermezsek üşüyen yanımızı hangi güneş ısıtabilir? Gelin , Annelerimizin şefkatli sînelerine sığınalım. Kalbimiz onlara aşkını niyaz etsin. Dudaklarımız onlar için kımıldasın. Onlarla çağlasın. Bunu başarabildiğimiz zaman bir emanet ve temsilcisi görme zerafetine ulaşmış oluruz. Ne dersiniz? Eskiden hanım annelerimiz vardı… Hanım teyzelerimiz… Kocaman halalarımız. Hayatımızın şefkat yumaklarıydı onlar. Şimdi de öyledir… Bilenler için… Üşütür yoklukları… Yoksulluktur yoklukları… Telafisi imkansız hem de… Varlıklarının şükür gerektirdiğini idrak edebiliriz. Onların bereketli toprakları olan gönüllerinde can buluruz. Filizleniriz. Meyveye dururuz. Onların dokunuşları can verir bize… Canlandırır… Zira şefkat içerir dokunuşları… Sevginin en kristalize hâlidir tebessümleri… Hayatın bu yakasında olanları aramalı, sormalı, konuşmalı… Hayatın diğer yakasına geçmiş olanlara ise niyaz etmeliyiz. Dualar göndermeliyiz… Armağandır tüm ANNELER… Hayatın en cömert armağanıdır… Daha doğrusu İlahi bir ikramdır. Onlar olmasa ne sevgiden bir payımız olabilir, ne de şefkatten bir kıymık kadar payımız… Sormayı bilmezdik. Sevmeyi bilmezdik. Hislenmeyi beceremezdik zira örneğimiz olmazdı. Değeri bilmezdik. Hayatın ederinin ne olduğunu fark etmezdik. Ağlamayı bilmezdik bir de… Önemli mi bu? Evet Bence çok önemli… Benim kanaatim ağlamayı bilmeden sevmeyi de bilemeyeceğimiz yönündedir… Beraber ağlayamadığınız kişiler yakınınız olamazlar… Sizden olamazlar. Sizin olamazlar. Sizde onların olamazsınız… Ben ağlamayı bir Anneden öğrendim… Halamdan öğrendim… Beraber süzüm süzüm ağlardık… Şimdi anlıyorum ki, keyifliymiş bir yanıyla anneme herseyi aglayarak izah etmek ! Zira onsuz ağlamanın ne kadar zor olduğunu yaşıyorum birkaç senedir! Diyeceğim şu ki, beraber ağlayabildiğiniz Tüm Kadınları sevin.

TÜM ANNELERIN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN...
YORUM EKLE